Futbol, halk için değildir. Futbol, halkın ta kendisidir!

Gündemde 2 şey var şu sıralar. Vedasını yapmış bir Aşk-ı Memnu dizisi ve giderek daha da güzelleşen Dünya Kupası. Bu 2 konudan bir seçim yapmam gerek sanırım günceli yakalamam için. Şimdi siz blog yapısı nedeniyle diziyi seçeceğimi de düşünmüşsünüzdür. Hayır, futbolu seçiyorum.

Honduras, Güney Amerika ile Kuzey Amerikayı bağlayan o ince kara parçalarında olan bir ülke. O bölgedeki her ülke gibi yönetim sorunları bitmek bilmeyen, her daim kargaşaya ve çevresindeki güçlü ülkelerin çekişmeleri altında ezilmeye mahkum bir ülke. Ne devletin bu siyasi kargaşasından ne de çevre ülkelerin çıkarlarından bahsedecem. Halkı o dönemde tek bir hayal altında toplayan bir şeyden, spordan bahsedecem.

--

Honduras milli takımı göreve Kolombiyalı Reinaldo Rueda yı getirdi. İlk katıldıkları 82 Dünya Kupasından bu yana, tekrar katılmaya hiç bu kadar yakın olmamışlardı. Ancak ne var ki takvimler 28 Haziran 2009 u gösterirken, Honduras Panama ile hazırlık maçı yaptığı sırada, ülke bir haberle çalkalandı ( ya da çalkalanacağı düşünüldü) : Ordu, Devlet Başkanı Manuel Zelaya'yı tutuklamış ve yönetime el koymuştu. Fakat halkın devletin başında gerçekleşen bu olaydan daha fazla önemsediği bir husus vardı: Dünya Kupasına katılmak...


Tam da bu sırada ortaya başka bir lider çıktı. Ne bir politikacı, ne de konutan. Milli takım patronu Rueda.

"Futbol halk için değildir, halkın ta kendisidir."



Rueda oyuncularından sadece dünya kupasına odaklanmalarını ve kazanacakları galibiyet ve elde edecekleri dünya kupası vizesi ile de Honduras halkını kısa bir süreliğine de olsa mutlu etmelerini istemiştir. Nitekim oyuncular da elinden geleni yaptı.Elinden geleni diyorum çünkü her şey Honduras ın boyunun yeteceği ölçüde değildi. Yardıma ihtiyacı vardı ki bu yardım fazla yabancı gelemeyen bir ülkeden bekleniyordu; ABD.

Honduras'ın dünya kupasına katılması için ABD milli takımının KostaRika'yı yenmesi ya da en azından berabere kalıp ondan puan alması gerekiyordu. Dakikalar 94 ü gösterdiğinde KostaRika, ABD karşısında 2-1 önde idi. Top ABD'de ve korner atışında. Atıştan sonra hakemin düdüğü çalıp maçı bitirmesi bekleniyor. Tam da o sırada, atışın yapıldığı o anda bütün ülke bütün olmuş, tek bir şey için dua ediyordu; bir gol. Tüm ülke sözü ile ABD'den öte daha istekli ve bu vizeye daha fazla ihtiyacı olan Honduras'tan bahsediyorum. Ve olan oldu, istenilen ve gereken gerçekleşti. ABD gölü attı.

Yakın zamanda yaşadığı askeri darbe ile ABD ye duyulan öfke ve kinin arttığı unutulmuş, tüm bu sevinci kendilerine yaşattığı için ABD takımına minnet duyulmuştur artık. Futbol böyle bir şey işte.
Futboldan bahsetmiyecem dedin fakat farklı bir şey anlatmadın diyenler için hemen ekliyorum. Anlattıklarımın belgeseli yakın zamanda vizyonda ve dvd marketlerde. Bu da konuyu bu bloga layık görmeye yeter sanırım:)

Buyrun Fragmanı: A Common Goal




Onca çileli dönemden sonra Dünya Kupasına gelebilmiş Honduras'a bu akşamki oynayacağı maçta başarılar diliyorum. Umarım ülkelerine az da olsa mutluluk yaşatırlar bu akşam.

2 serzeniş:

Travis dedi ki...

0-0
1 puan da yeter

budapesteli tarik dedi ki...

sagim catal solum catal.
asil gundem budur.