C'est Arrive Pres de Chez Vous(Man Bites Dog) şiddetle,katil olmakla alakalı sahte belgesel (mockumentary) türünde bir yapım.Amacı bir seri katilin günlüğünü oluşturmak.Filme isim olarak seçilen Man Bites Dog oldukça manidar.Bu sıkça kullanılan 'adamın köpeği ısırması' deyimi filmin ana unsUru olan haber yapma isteğine dikkat çekiyor çünkü seri katilin günlüğünü kamerayla tutan bir ekip vardır.Filmin orjinal ismi ise 'olay sizin oralarda oldu' gibi bir anlam taşıyor ki seri katilin rahatlıkla kimselerin dikaktini çekmeden adam öldürmesiyle alakalı.

Film başladığı ilk andan itibaren seri katil rolünü oynayan Benoît Poelvoorde'in etrafında seyrediyor.Günlük yaşayışı dışında kimi zaman para kimi zaman ise zevk uğruna adam öldüren Benoit'in mimariden sanata kadar uzun bir yelpazede seyreden bilgi birikimi kültürlü olduğu hissini uyandırıyor.Sıradan bir kişiliğe sahip olan Benoit'in olağan şüpheli gözüyle görülmemesi,ailesinin onun hakkında çok iyi konuşması filmin çıkış noktasını oluşturuyor.Bu şekilde şiddetin herkesten gelebiliceği gerçeği vurgulanıyor. Sonuçta gazete ve televizyonda denk geldiğimiz katiller belirli bir prototip oluşturmazlar.Esas korkmamız gerekenin bu olduğunu vurguluyor film.Benoit evine giridği yaşlı kadın ile çok iyi anlaşıyor ve o anda kadın ona tamamen güveniyor,güvenmekle hata ediyor.Rutinlikten sıkılması ve kurbanlarını farklı yöntemlerle öldürme isteği de Benoit'in işine olan saygısı.

-Şiddeti şiddet doğurur

Man Bites Dog'da da kullanılan kamera unsuru ile filmi farklılaştırma anlayışı ilk olarak 'Peeping Tom''da ele alınmıştır ki 2009'un en çok konuşulan filmlerinden Paranormal Activity'de aynı yolu izlemiştir.Bu şekilde izleyiciyi suça tanıklık etme olanağı sunuyor.Hayatlarımız sonuçta reality show'larla içiçe geçiyor.Televizyonların özelleştirilmesi sonucu şiddet hayatımıza daha çok girmeye başlamıştır.Gün içinde onlarca şiddeti önplana çıkaran programlar ,savaşları, bombalamaları evimize kadar taşıyan haber ajansları,bir dönem popüler olan gözetleme evleri... Bunların herbiri zihnimize medya aracılığıyla yüklenmiş kirlilikler.Suçlar görsel medya ile o kadar çok meşrulaştırılıyor ki seri katil olan Benoit'in hayatını çeken ekip bir süre sonra röntengcilikten suç işleyen pozisyona geçebiliyor.Benoit ile birlikte girdikleri evde önce toplu tecavüz ve sonra Remy'nin röportajı yapan adam olmaktan katil olmaya terfi etmesi gibi.Suçla bu kadar çok içiçe kalırsan suçu işleyen tarafa geçmen daha kolay olur.


Öte yandan Benoit'in karakterini ele almak gerek.Benoit arkadaşları ve ailesi tarafından sevilen,sempatik,kadınlarla arası iyi olan,mimarlığa,edebiyata kısaca sanata ilgi duyan entellektüel bir kişilik.Yani karşımızda suça meyilli,hastalıklı,şiddet eğiliminde birisi olduğundan söz etmek güç.Haneke'nin Funny Games filmindeki Paul ve Peter karakterleri gibi dış görünüş ve donanımı ile iyi insan güveni vemektedir.Şiddeti bir nedene bağlamamak gerektiğine dikkat çekiliyor.İyi yetişen, çocukluğunda travma yaşamayan Benoit'in seri katil olması önemsiz ayrıntılarla bezeli çünkü öldürdüğü insanlarda belirli bir kıstas yoktur.Bize genel olarak sunulanın aksi bir durum.Sonuçta izlediğimiz çoğu filmde katil rolünü oynayanlar ya hastalıklı,şiddete meyilli oluyorlar veyahut çocukluk travmaları onları şiddete yönlendirmiştir.Benoit ise aksine herhangi birini öldürebilir ve bunun için de bir nedene ihtiyacı yoktur.

Filmin oyuncuları Benoît Poelvoorde, Rémy Belvaux ve André Bonzel yapımda kendilerini canlandırmışlar.Benoit seri katil görevini üstlenirken,Andre kameraman,Remy ise röportajı yapan kişiyi oynuyor.Üç belçikalı öğrencinin kendi emekleriyle yaptıkları film çok düşük bütçesine rağmen Cannes'tan ödülle dönmeyi başarmıştır.Yer yer rahatsız etse bile yapım derdini çok net bir şekilde anlatıyor.

0 serzeniş: